- beniz
- -nzi is. 脸色, 面色◇ \beniz geçmek 俗́ (脸色)变苍白 -in \benizi atmak (脸色)一下子变苍白: Benzi atıyor, kesik kesik soluyordu. 他的脸一下子就白了, 气都喘不上来了。Suçüstü yakalanınca benzi attı. 他被当场抓获, 脸色一下子变得煞白。\benizi bozuk 脸色不好, 病态的 -in \benizi hazan yaprağına dönmek 面容枯槁 -in \benizi kül gibi olmak (脸色)失去红润, 变得苍白: Kapı önündeki arabasının yerinde olmadığını görünce benzi kül gibi oldu. 他一看到停放在门前的车子不见了, 脸都白了。Ne oldu kardeş benzin kül gibi oldu. 出什么事啦?兄弟, 你怎么脸都白了?-in \benizi limon gibi sararmak (脸色)失去红润, 变得苍白: Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı. 他脸色苍白, 两眼冒火。-in \benizi sararmak 脸色苍白, 面容枯槁: Kan ile gözüm doldu, benzim sararıp soldu. 我两眼充满血丝, 面容枯槁。Borçlu ölmez, benzi sararır. 成́ 欠债死不了人, 但是能愁死人。-in \benizi uçmak (脸色)苍白 -in \benizinde kan kalmamak 脸色煞白, 面无血色, 面容枯槁: İki gündür görmemiştim, dün tesadüf ettim, benzinde kan kalmamış. 我两天没见他, 昨天偶遇, 他面容枯槁。-in \benizine kan gelmek 脸色恢复正常: Onların henüz benizlerine kan gelmemişti. 他们的脸色还未复原。-in \benizine renk gelmek 脸恢复血色: Çocukların benzine renk geldi. 孩子们的脸上有了血色。-in \benizi ağartmak 使面无血色: Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi. 无边无际的大草原使我们走得筋疲力尽。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.